Ermenek Katliamı davası: Katil sermaye devleti!

Ermenek Katliamı’na ilişkin davada hazırlanan bilirkişi raporu, katliama yol açan nedenleri tespit eden ama önlem alınmamasına göz yuman, Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (MİGEM) ve önlem almayan sermaye sahiplerinin suçunu bir kez daha ortaya serdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 31 Mayıs 2016
  • 15:41

28 Ekim 2014’teki su baskınından 38 gün sonra 18 işçinin cenazesine ulaşılan Ermenek’teki Has Şekerler Madencilik’e ait ocaktaki katliama ilişkin, 2’si tutuklu 16 sanığın yargılandığı davanın 7. duruşması Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülmeye başladı.

Mahkeme heyetinin bir önceki duruşmada talep ettiği bilirkişi raporunun okunduğu duruşmada, katliamda devletin madenlerden sorumlu kurumu olan Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (MİGEM) ve sermaye sahiplerinin dolaysız sorumluluğu bulunduğu bir kez daha gözler önüne serildi.

İşletmenin iş tekniğine ve mevzuata uygun sondaj yapmadığının altını çizen rapor, bundan hem sermaye sahiplerinin, hem de maden ocağında eksikleri tespit eden ama uygulanması için gerekli denetim ve yönlendirme adımlarını atmayan MİGEM’in sorumlu olduğuna dikkat çekildi.

Ocak mevzuata uygun işletilmemiş

Madenci katliamının gereğince yerine getirilmeyen önlemler olduğu belirtilirken, “kaza” nedeninin ocağın terk edilmiş bölgesindeki gaz ve su birikmesi olduğu vurgulandı. Ocakta mevzuata uyulmadan sondaj yapılması konusunda şöyle denildi:

"Ocak içerisinde kazı ve kömür çıkarma faaliyetleri sırasında güvenlik amacına yönelik olarak tekniğine ve mevzuata uygun olarak sondaj çalışmaları yapılmamıştır. Kazıya başlamadan önce tekniğe ve mevzuata uygun 25 metrelik sondajların yapılması gerekmektedir. Oysa ocakta kazılar sırasında sadece 3 metrelik sondajlar yapılmıştır.”

MİGEM de bu uygulamanın farkındaymış

Ocaktaki usülsüzlüğü MİGEM’in Ağustos 2014’te tespit ettiğini belirten raporda şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye'deki madencilik faaliyetindeki gözetim ve denetim yetkisini elinde bulunduran ve kamu otoritesi olan MİGEM'in, iş kazasının meydana geldiği işletme sahasındaki maden üretim faaliyetlerini yeterince ve etkin bir şekilde denetlemediği ortadadır. MİGEM heyetinin düzenlediği 21.08.2014 tarihli raporda, iş kazasının meydana geldiği ocakta icra edilen kazı çalışmaları sırasında, ‘eski imalatlı bölgelerden su ve gaz degajlarının yüksek olma ihtimali yüksektir’ tespitinde bulunulmasına rağmen bu tür teknik hataların tekrar etmemesine yönelik olarak işletme ruhsat sahibi şirket, MİGEM tarafından yeterince ve etkin uyarılmamış ve yönlendirilmemiştir.”

Sermaye “Kaza olmaz, olursa kader” diyerek önlem almamış

Raporda, katliamın gerçekleştiği Has Şekerler Madencilik şirketinin müdürü olarak işletme ruhsatı sahibi Abdullah Özbey'in sorumluluğuna dair şu ifadeler kullanıldı: “İş kazasının meydana gelmesi üzerinde etkili olan faktörlerin bilincinde olan adı geçen kişinin, bu faktörün mevcudiyetine rağmen bir iş kazasına ve buna bağlı olarak ölümlerin meydana gelmeyeceği ümit ve beklentisiyle (bilinçli taksirle) hareket ettiği değerlendirilmiştir.”

Mahkeme heyeti dava sürecinde, katliamdan sorumlu, tutuklu yargılanan Abdullah Özbey’in beraatine karar vermişti.