Depremin ardından ihmallerden kaynaklı binlerce kişi yaşamını yitirdi. Depremin ilk günlerinde yaşanan bazı ölümlerin ayrıntıları ise günler sonra ortaya çıktı. Depremde ağır hasar alan Hatay Yeni Devlet Hastanesi’nde yoğun bakımdaki hastalar ihmalden yaşamını yitirdi. Öte yandan çadır bulamayan depremzedeler kaldıkları serada sobadan çıkan zehirli gazlar nedeniyle yaşamını yitirdi.
Alican Uludağ’ın DW Türkçe'de yer alan haberine göre bölgede görev yapan bir kamu görevlisinin verdiği bilgilere göre, 6 Şubat'taki depremlerin ardından Hatay Yeni Devlet Hastanesi ağır hasar aldı. Deprem nedeniyle bütün sağlık çalışanları hastaneyi terk edince, yoğun bakımdaki hastalar içeride mahsur kaldı.
TOKİ tarafından yapılan ve 2016'da hizmete giren Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasının ağır hasar alması ve artçı depremlerin sürmesi nedeniyle doktorlar, yoğum bakım servisinde tedavi gören hastalara müdahale edemedi. Bu nedenle en az 120 yoğum bakım hastasının yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Bu hastaların aileleri, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulununca Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. 120 kişiye Adana'da otopsi işlemi gerçekleştirildi.
Çadır bulamadılar, serada öldüler
İkinci olay ise barınma sorununun boyutlarını gösterdi. Buna göre, depremden sonra Antakya'ya yeterli çadır dağıtılamadı. Bu nedenle yüzlerce depremzede bölgedeki tarım amaçlı kurulan seralarda barınmaya çalıştı. Bu sırada seraların içinde kurulan sobalardan çıkan zehirli gazlar depremzedelerin ölümüne neden oldu. Antakya'da bu şekilde hayatını kaybeden kişi sayısının 10-11 olduğu ifade edildi. Kayıtlara şüpheli ölüm olarak geçen kişilere otopsi yapılarak dosyaları ayrıldı.
Rönesans Rezidans enkazında kepçeler can aldı mı?
Bir diğer iddia ise Antakya'da “cennetten bir köşe” denilerek satılan ve depremde yıkılan Rönesans Rezidans'ın enkazının kaldırılmasına ilişkin oldu. Bir iddiaya göre AKP şefi Erdoğan'ın 8 Şubat'ta Antakya ziyareti nedeniyle il yönetiminin “Devlet büyükleri geliyor” diyerek “Enkazı kaldırın” talimatı verildi. Bunun üzerine arama kurtarma çalışmalarına son verilerek enkazın iş makineleriyle kaldırılması işlemine geçildi. Bu nedenle enkaz altından çok sayıda kişinin beden bütünlüğü bozuldu. Bunlar arasında başı kopanların olduğu öğrenilirken, bu kişilerin kepçeyle müdahale sırasında canlı olup olmadığı ise “bilinmiyor.”
Kurtarma geç geldi diye ölüm var mı?
Öte yandan depremde arama kurtarma çalışmalarının geç yapılması eleştiri konusu olmuştu. Bu nedenle enkaz altındaki birçok kişinin öldüğü iddia ediliyordu. Antakya'da ölü muayene işlerine katılan bir kamu görevlisi, “Size gelen cesetlerden bu kişilerin enkaz altında geç kurtarıldığı için öldüğü yönünde bulgu var mı” sorusuna “Yok diyemem” karşılığını verdi. Kamu görevlisi, “Bize gelen bazı cesetlerde henüz ölü katılığının oluşmadığını, yani yeni ölmüş olduğunu gördük. Bazı cesetlerde hiçbir yara izi yoktu. Bunlar enkaz altında ya kalp krizinden ya açlık veya susuzluktan öldüğünü düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.