“Cizre’de 665 kişi katledildi”

Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Cizre raporunu açıkladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 03 Nisan 2016
  • 18:44

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 79 gün “sokağa çıkma yasağı” ve katliam saldırılarının sürdüğü Cizre’de yaptığı incelemeler sonrası rapor oluşturdu.

6-8 Mart tarihleri arasında Cizre’nin Yafes, Sur, Cudi ve Nuh mahallelerinde yapılan incelemeler sonucu oluşturulduğu belirtilen raporda, Genelkurmay’ın 24 Şubat itibariyle Cizre’de öldürülenlerin sayısını 665 olarak açıkladığı hatırlatıldı ve Yafes, Cudi ve Sur mahallelerindeki bütün evlerin yıkıldığı aktarıldı. Tahribatın havan, bomba atar, tank atışları sonucu oluştuğu belirtilen raporda ilçede su olmadığı, altyapının tamamen tahrip olduğu, keskin nişancıların hareketli olan her şeye ateş ettiği de yer aldı. Devlet güçlerinin girdiği evlerdeki eşyaların çalınmış veya tahrip edilmiş olduğunun aktarıldığı raporda, duvarlara ırkçı ve cinsiyetçi yazılar yazıldığı aktarıldı. Evlerin yanı sıra TİHV ve Tabip Odası’nın ilçede kullandığı merkezin kapılarının kırıldığı, içerisinin talan edildiği anlatıldı.

Mahallede yaşayanların katliam saldırılarının 15-20. günleri arasında evlerini terk etmek zorunda kaldıkları belirtilen raporda, zırhlı araçlardan “Evlerinizi boşaltın, boşaltmazsanız yıkacağız, kimyasal silah kullanacağız” anonsları geçildiği ifade edildi.

“Deliller yok edildi”

Raporda 200’den fazla kişinin katledildiği bodrumlara dair de gözlemler yer aldı. Buna göre, ‘ikinci vahşet bodrumu’ diye tabir edilen yerdeki delillerin ortadan kaldırılması için buradaki molozların Dicle Nehri’ne döküldüğü, yine mahallenin çeşitli yerlerindeki enkazların iş makineleri ile başka yerlere dağıtıldığı aktarıldı. Savcılığın etkin soruşturma yürütmediği ifade edildi. Raporda ‘vahşet bodrumları’ndan hala ceset kokusu geldiği de yer aldı.

Raporun devamında Cizre’deki katliam saldırıları ile ilgili Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvuruların reddedildiği, başvuru sahiplerinin de ilçede katledildiğine dikkat çekildi.

İlçede katledilenlerin cenazelerinde yapılan otopsinin Birleşmiş Milletler (BM) Minnesota Otopsi Protokolü’ne uygun olmadığı, cenazelerin kimlik bilgileri ve ölüm nedenlerine ilişkin bilgilere yer verilmediği, ailelerden habersiz cenazelerin defnedilmesine çalışıldığı aktarıldı. Raporda, 2 Mart tarihinde Cizre savcısının ‘vahşet bodrumu’na “bina yıkılabilir” gerekçesiyle girmediği de hatırlatıldı.

“Hak ihlalleri ve insanlık suçu yaşandı”

Katledilenlerden 38’inin çocuk olduğu belirtilen raporda, Cizreli çocukların çatışmalardan sonra psikolojik rahatsızlıklarının olduğu da eklendi.

Raporda ayrıca “sokağa çıkma yasakları” boyunca yaşam hakkı ve işkence yasağı ihlali, mülkiyet, barınma, eğitim, sağlığa erişim, özel hayatın gizliliği, haberleşme haklarının ihlal edildiği, yapılanların insanlık suçu boyutlarında olduğu ifade edildi.

Raporun sonuç ve talepler bölümünde ise Minnesota Otopsi Protokolü’nün uygulanması, araştırma ve incelemelerin tarafsız ve bilimsel olarak yapılması istendi. Yanı sıra afet bölgesi ilanları ve hızlı kamulaştırmaların devletin işlediği suçların delillerini ortadan kaldırmak amaçlı olduğuna dikkat çekildi.

İLİŞKİLİ HABERLER