Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok ülkeyi etkileyen Çernobil faciası, patlamanın 29'uncu yıldönümünden sadece iki gün sonra bu kez bölgede çıkan bir orman yangınıyla gündeme geldi. Bilim insanları, radyoaktif kalıntıların yanarak tekrar havaya karışma riskine dikkat çekerken, yangın santrale ulaşmadan kontrol altına alındı.
Hürriyet’te yer alan habere göre, Beton dökülerek mühürlenen bölgeye 20 km mesafade çıkan orman yangını, gözlerin tekrar Çernobil'e çevrilmesine yol açtı. 400 hektarlık Çernobil ormanlarında etkili olan yangın, güçlü rüzgarın etkisiyle Çernobil Nükleer Santrali'ne doğru yayılmaya başladı.
Dünya yeni bir Çernobil tehdidiyle karşı karşıya
Bilim adamları orman yangınının radyoaktif kalıntıların yanarak tekrar havaya karışmasıyla yeniden tehlikeli hale gelmesi ihtimalini gündeme taşıdı. Russia Today'e konuşan Avrupa Radyasyon Riski Komitesi Sekreteri Dr. Chris Busby, dünyanın yeni bir Çernobil tehdidiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Asıl tehlike ağaçların emdiği radyoaktif maddeler
İngiliz bilim adamı asıl tehlikenin, 1986'da toprağa çöken ve santral çevresindeki ormanlar tarafından emilen radyoaktif maddelerden kaynaklandığını açıkladı. Dr. Busby, yanan ağaçlar tarafından emilmiş olan ve toprakta çökmüş haldeki radyoaktif maddelerin yanarak tekrar havaya karışacağını ve sonra da gerek doğrudan solunarak ve gerekse bulutlarla başka bölgelere taşınıp yağmurla birlikte yere inmek suretiyle yeni bir felakete yol açabileceğini belirtti.
Rahatlatan açıklama: radyasyon değişimi yaşanmadı
Neyse ki yangın santrale varmadan kontrol altına alındı. Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk, orman yangının çıktığı bölgede bulunan Çernobil Nükleer Santralinde radyasyon değişimi yaşanmadığını ve durumun normal olduğunu açıkladı.
Acil Durumlar Kurumu Başkan Vekili Zoryan Şkiryak da itfaiye ekiplerinin yangının nükleer santralinin bulunduğu bölgeye sıçramasını engellediğini, santral için herhangi bir tehlikenin bulunmadığını kaydetti.
İnsanlık tarihinin en büyük nükleer kazası
Çernobil Nükleer Santralinde, 26 Nisan 1986'da insanlık tarihindeki en büyük nükleer kazalarından biri meydana geldi.
26 yıl önce yaşanan patlamadan sonra ortaya çıkan radyasyon bulutu yüzünden Ukrayna, Belarus ve Rusya'nın batısındaki bölgelerde yaşayan yüzbinlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
Radyasyondan etkilenen 150 bin kilometrekarelik alanda halen 6-7 milyon kişi yaşıyor. Ukrayna sağlık bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre; 428 bini çocuk 2.4 milyon Ukraynalı, başta kanser olmak üzere, felaketten kaynaklanan birçok sağlık problemleriyle mücadele ediyor.
Çayların zararsız olduğunu kanıtlamak için
Çernobil kazasının ardından o dönem Karadeniz'de yetişen çayda yüksek oranlarda radyasyon tespit edilmişti. Ancak dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, imha edilmesi gerektiği belirtilen çayların zararsız olduğunu ispatlamak için canlı yayında çay içmişti. Aral, "Artık çayınızı gönül rahatlığıyla içebilirsiniz. Zaten radyasyon kaynayınca geçiyor. Günde 20 bardak çay güvenli!" demişti.
Dönemin Başbakanı Turgut Özal da "Radyoaktif çay daha lezzetlidir" diyerek basına poz verirken, Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "radyasyon kemiklere yararlıdır" ifadesini kullanarak, Aral'a destek olmuştu.