Turuncu ve kırmızı ışıklar, gümbür gümbür çalışan motor sesleri, enkazdan en ufak bir sesin beklendiği dayanılmaz sessizlikler, çığlıklar, hıçkırıklar, 10 metre ileride vinçler çalışmıyormuş gibi parkta oyun oynayan çocuklar... Yirmi sekiz dairelik enkazın bulunduğu Manavkuyu 183/15 Sokak tüm gece işte böyle bir havayı soludu.
Bir takım elbiseli kalabalık, saatler geciktikçe alandan ayrılıyor. Kalabalığın ötesinde, şeridin içerisinde arama kurtarma çalışması yapanlar. Enkazda çalışan herkesin yüzünde ise aynı korkunç ifade var. Ne öfkeli, ne hüzünlü, saatlerdir çalışmanın yorgunluğu işin ağırlığıyla birleşmiş.
Bu toza bulanmış, parçalanmış üniformalarla çalışan itfaiyelerin ve arama kurtarma ekiplerinin arasında bir de Manisa, Soma’daki direniş çadırlarını terk eden Bağımsız Maden İş’ten madenciler var. Sarı yelekli işçilerin alana girişi, çoğu kişi için moral oldu.
Enkazın hemen yanında dinlenmekte olan işçi Ali Faik İnter, değerli molasından bize birkaç dakika ayırıyor ve gece yarısı sorularımızı yanıtlıyor.
On kişilik ekip oluşturarak Manisa’dan İzmir’e geldiklerini dile getiren İnter, “Biz direniş alanındaki arkadaşlarımızdan 10 kişilik bir tahliye sıhhiye ekibi oluşturduk acil bir şekilde koordine olup bir an önce, bir saat içerisinde buraya geçtik. Akşam saat sekiz buçuk-dokuzdan beri buradayız, alandayız. İki ekip halinde İzmir İtfaiyesi'yle koordineli bir şekilde çalışmalarımız sürüyor. Yani onların alt ekibi olarak çalışıyoruz. Onların gösterdiği yerde, tarif ettiği yerde çalışmalarımızı sürüyor” dedi.
'Hiç çekinmeden geldik'
Burada çalışan işçiler aynı zamanda direnişteki işçiler. Düne kadar Ankara yollarında haklarını arayan işleri bugün enkaz anlanında görmenin ne anlama geldiğini sorduğumuzda İnter, şunları söyledi:
“Biz bu tür durumlarda ülke olarak, deprem sel gibi genel afet durumlarında ve ülkenin içinde bulunduğu zor durumlarda, kenetlenmesini bilen kendi dertlerini geriye atıp zor durumda olanlar için koşmayı bilen insanlarız. O yüzden şu an için biz direniş alanımızda birkaç tane temsilci arkamışızı bıraktık. Geriye kalan bütün tahliye sıhhiyeden anlayan arkadaşlarımızla ekipler kurup buraya naklolduk. Hiç çekinmeden önceliğimizi İzmir’e verdik.”
'Psikolojik olarak depremin yarattıklarını biliyorum'
Kendisinin de depreme aşina biri olduğunu ve bu anlamda depremin acı ve stresli psikolojisini iyi bildiğini aktaran İnter, “Ben kendim Kütahya Simavlıyım. Simav’da büyük bir deprem olmuştu, 6-7 sene önce. O depremi yaşamıştım ama herhangi bir yaralanma olmamıştı, bulunduğum bina zarar görmemişti. Psikolojik olarak depremlerin yarattığı sistemi biliyorum. O yüzden burada sakin kalmaya ve görevimizi yapmaya çalışıyoruz. İnşallah en az kayıp ve yaralıyla bu depremi de atlatırız” diye konuştu.
Deprem alanında bekleyiş ve ekiplerin çalışmaları devam ediyor.
Gazete Duvar / 31.10.20