Süleymen Soylu’nun hedef gösterdiği ve İBB yönetiminin “güvenlik soruşturması” gerekçesi ile işten çıkardığı iBB çalışanlarının direnişi 44. gününde Saraçhane Parkı’nda devam ediyor. Bugün (9 Eylül) yapılan basın açıklamasında İBB yönetimi ile görüşmelerin çözümsüz kaldığı, direnişin talepler karşılanana dek süreceği vurgulandı.
“İşten atmanın siyasi saiklerle başlatıldığını itiraf ettiler”
Direnişçiler adına basın açıklamasını Veysel Altıntaş okudu. İşten atılma süreçlerini anlatan ve iBB yönetiminin iki yüzlü tutumunu teşhir eden Altıntaş yaptıkları görüşmelere ilişkin şunları ifade etti:
“Direnişimizin her aşamasının, en azından bizim tarafımızdan şeffaf yürütülmesi gerektiğiyle ilgili bir ilkeyi daha en baştan tanımlamıştık. Bunun gereği olarak İBB yetkilileri ile gerçekleştirdiğimiz işe iade talebimizi merkezine alan her müzakere görüşmesi sonunda kamuoyuna açık bir şekilde süreci anlatmaya çalıştık. İBB'den siyasi temsiliyeti de olan bir heyet talep ettiğimiz halde, meseleyi tekniğe indirgeyen 2 bürokratla muhatap kılındık.
İlk resmi görüşmenin ilk anından itibaren İBB temsilcileri, haklılığımızı, maruz kaldığımız muamelelerin yanlışlığını, süreci çok kötü yürüttüklerini, İBB'nin yeterince ilkeli davranmadığını, iyi niyetimizin ve çözüme yönelik irademizin farkında olduklarını net bir şekilde kabul ettiler. İBB heyeti her görüşmede güvenlik soruşturması sürecinin hukuka ve anayasaya aykırı olduğunu, masumiyet karinesinin çiğnendiğini ve uygulamanın siyasi saiklerle başlatıldığını itiraf ettiler.”
İBB yönetiminin toplantılara her defasında hazırlıksız geldiğini ve sorularına yanıt alamadıklarını belirten Altıntaş “Önceki hafta cuma günü yaptığımız görüşme sonuçsuz kaldığı halde 4. görüşme için randevu vermekten bile imtina ettiler” dedi.
“Asla yılmayacak, bu zorba iradeye boyun eğmeyeceğiz”
Bugüne kadar yapılan 3 görüşmede, İBB tarafının tatmin edici bir çözüm ile masaya gelmediğine dikkat çeken Altıntaş şunları ifade etti:
“Bunun yalnızca bir işe iade yahut bir yerlerde iş bulunması meselesi olmadığını, hiçbir kabahati olmayan haysiyetli yurttaşlara yapılan muamelenin telafi edilmesinin belki bundan daha önemli olduğunu ne kadar anlatsak da karşı tarafa geçirmedik. Ancak bu tür ayak oyunlarını iyi tanıyoruz. Ve bunun karşısında nasıl mücadele edilmesi gerektiğini de iyi biliyoruz. Bu nedenle bugün burada gönül rahatlığıyla ifade edebiliriz ki, direnişimiz ‘işe iade, güvenlik soruşturmaları ile işten çıkartılmaların son bulması, kamuoyu önünde özür dilenmesi’ karşılanana kadar çok farklı zeminlerde sürecek! Asla yılmayacak ve bu zorba iradeye asla boyun eğmeyeceğiz!”