Ulucanlar Katliamı / Direnişi’nin 25. yılında Ümit Altıntaş’ın mezarı başında anma eylemi yapıldı. İlerici, devrimci kurumların ortak çağrısıyla düzenlenen eylemde “Ulucanlar Katliamı’nın 25. yılında hesabını soracağız!” yazılı pankart taşındı. Karacaahmet Mezarlığı girişinde buluşan kitle sloganlarla mezar başına yürüyüş yaptı. Yürüyüş boyunca katledilen 10 devrimcinin isimleri sayılarak “Yaşıyor!” denildi.
Mezar başına gelindiğinde Ulucanlar’da katledilen 10 devrim şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler adına saygı duruşu yapıldı. Ardından söz alan Ümit Altıntaş’ın annesi Songül Altıntaş devrimci kimliğin insani yanına vurgu yaparak tüm devrimcilere her zaman kapısının açık olduğunu belirtti. Devrimcilere yönelik saldırılara karşı da her zaman dik duracağını vurguladı.
BDSP, Devrimci Parti, DKDER, ESP, Kaldıraç, KÖZ, Partizan, SMF ve SMİ adına okunan ortak açıklamada 10 devrimcinin yaşamını yitirdiği Ulucanlar Katliamı’nın politik arka planı aktarıldı. Cumhuriyet tarihinin katliamlarla dolu olduğuna dikkat çekilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Ulucanlar saldırısı da bunlardan biridir. ABD-IMF patentli ‘istikrar programı’ adı altında işçi emekçiler için yıkım anlamına gelen saldırı programını ve F tipi saldırısını devreye sokmak isteyen dönemin hükümeti Ulucanlarla işe başlamak istedi. Ancak Ulucanlar ’da devrim davasının sınıfsız, sömürüsüz dünya yaratma mücadelesinin öncü müfrezelerinin çelikten iradelerine çarptılar. İki sınıfın çetin kavgasının neferlerinin insanlığın kurtuluşu için tereddütsüzce ölüme yürüyüşüyle hesaplarının tutmadığını gördüler.”
Açıklamanın devamında katliamın ardından 25 yıl geçtiği hatırlatılarak sömürü düzeninin yeni katliamlarla ayakta kalmaya çalıştığı vurgulandı. Açıklamaya şöyle devam edildi:
“İşçi ve emekçileri her geçen gün daha fazla yoksulluk ve sefalete mahkûm eden sömürü düzeni ve AKP-MHP hükümeti, hakkını arayan, greve çıkan, direnen işçilere gaz bombaları, coplarla saldırıyor, gözaltına alarak işkence yapıyor. Aynı sömürü düzeni kuralsız, güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle oluk oluk işçilerin ve çocukların kanını akıtmaya, yağma, talan politikasıyla doğayı ve tüm canlı yaşamını yok etmeye devam ediyor. Kirli savaş ve saldırganlık politikaları ile Orta Doğu’yu kan gölüne çeviriyor. Başta Kürt ve Filistin halkı olmak üzere özgürlük ve eşitlik isteyen halkların üzerine bombalar yağdırıyor. Filistin’de olduğu gibi hamaset yapıyorlar. Bir yandan Filistin halkının yanındayız diyorlar, ticari ve diğer ilişkileri olduğu gibi sürdürüyorlar. Bu topraklarda devrimci ilerici güçlere düşman olan egemenler, bölgede ve dünyada emperyalistlerle iş birliği içinde mazlum halkların haklı ve meşru mücadelesini boğmak için her türlü kirli saldırıyı devreye sokuyorlar.”
Hapishanelerde saldırıların yeni boyutlar kazanarak sürdüğüne dikkat çekilen açıklamada “Saldırıların dozunu artırarak yıllardır başaramadıklarını başarmayı, devrimci iradeyi teslim almayı hedefliyorlar” denildi. Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:
“Sömürü düzeni her ne kadar yeni saldırılar, ekonomik ve siyasal baskı politikaları uygularsa uygulasın bu topraklardaki mücadele geleneğini yok edemeyecek. Bu topraklar sayısız katliama ve buna karşılık direnişe ev sahipliği yaptı. Her bir direniş bize büyük bir miras ve ışık oldu. Onlardan devraldığımız bayrağı sömürüsüz, özgür, eşit bir ülke ve dünya kurana dek taşıyacağız.
Ulucanlar Katliamında yitirdiğimiz Aziz Dönmez, İsmet Kavaklıoğlu, Ahmet Savran, Habip Gül, Ümit Altıntaş, Önder Gençaslan, Halil Türker, Abuzer Çat, Zafer Kırbıyık, Mahir Emsalsiz şahsında tüm devrim şehitlerinin anısı önünde bir kere daha saygıyla eğiliyoruz. Yoldaşlarımızdan devraldığımız devrim ve sosyalizmin mücadele bayrağını zafere kadar kararlılıkla taşıyacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.”
Eylem boyunca “Devrimci irade teslim alınamaz!” , “Faşizme karşı omuz omuza!” , “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Devrimci tutsaklar yalnız değildir!” “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!” sloganları atıldı.
Devrimci marşlarla anma sonlandırıldı. Eyleme PDD de katılarak destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul