Didim’de zeytin hasadı için gittikleri ev basılarak gözaltına alınan ve ardından keyfi bir biçimde tutuklanan sınıf devrimcileri için, 5 Aralık Perşembe günü Saat 11.00’de, İzmir İHD Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi. Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) ve tutuklu aileleri adına gerçekleştirilen basın toplantısında ülkede artan baskı ve saldırılar özetlenerek, son gerçekleştirilen tutuklama saldırısının da bu atmosferin bir parçası olduğu ifade edildi.
Sendika adına hazırlanan basın metni DEV TEKSTİL Genel Başkanı Öznur Acar Odabaş tarafından okundu. Sözlerine ülkede gündelik hale gelen keyfi tutuklamaları vurgulayarak başlayan Odabaş, AKP-MHP iktidarının toplumu bir bütün olarak hapsetmeye çalıştığı karanlığın altını çizdi. İşçi sınıfı ve emekçilere açlığı, yoksulluğu, kölece koşullarda çalışmayı dayatan düzenin, demokratik hak ve özgürlükleri baskı altına alarak ayakta kalmaya çalıştığını söyledi. “Bu tabloya karşı mücadele edenler ise baskı ve keyfi tutuklamaların hedefi oluyor” diyen Odabaş, ancak mizah dergilerine konu olabilecek sürecin ayrıntılarını anlattı.
“Bu karanlık baskı rejimine teslim olmayacağız!"
Odabaş sözlerine söyle devam etti:
“İşçi ve gençlik eylemlerinin ‘örgüt üyeliğinden’ tutuklamaya gerekçe olarak gösterilmesi tam bir kara mizahtır. İşçilerin ve sendika yöneticilerinin işçi eylemlerine katılmasından, bunları bir fiil örgütlemesinden daha doğal ne olabilir. Tutuklamaya gerekçe gösterilen sendikamız ve Ege işçi Birliği eylemleri, 1 Mayıs mitingleri, demokratik hak mücadeleleri, herkesin gözü önünde gerçekleşmiş eylemlerdir.”
Haklı ve meşru mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Öznur Acar Odabaş bu tür saldırılara boyun eğilmeyeceğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu karanlık baskı rejimine teslim olmayacağız. Tüm emek kamuoyunu işçi sınıfı ve emekçileri demokratik hak ve özgürlükleri savunmaya, sınıfın birleşik mücadelesini örgütlemek için ileri çıkmaya çağırıyoruz.”
Ardından söz Serdar Gür’ün annesine bırakıldı. Serdar’ın haklı ve meşru mücadelesinin yanında olduğunu belirten bir konuşma gerçekleştiren Nesrin Gür, “Bizim çocuklarımızın geçmişine baksınlar onur kırıcı tek bir suç göremezler” dedi. Bu keyfiyete boyun eğmeyeceklerini söyleyen anne Gür, Serdar’ın tutuklanmasının ardından onun mücadelesine devam edeceğini söyledi. Destek için gelenlere teşekkür etti. Yücel Memiş’in kardeşi ise, abisinin 13 yaşından beri fabrikalarda çalıştığını, sömürüyü bu andan itibaren yaşamış bir insan olarak haklı bir mücadele içinde olduğunu söyledi. Aile olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonrada kardeşinin ve onun haklı davasının yanında olacaklarını belirtti.
"Tutuklamalar hukuk sisteminin içinde bulunduğu duruma ayna tutuyor"
Basın toplantısında son söz Av. İmdat Ataş’a bırakıldı. İlk andan itibaren süreci takip eden Ataş, yaşanılanları özetleyerek gündeme getiren hukuksuzluklar ve ardından gerçekleştirilen tutuklama sürecini anlattı. Yıllardır bu tür hukuksuzluklarla karşılaşıldığını, ancak yaşanan bu son tutuklamaların ancak Aziz Nesin kitaplarına özgü türden olduğunu belirtti. Bu tutuklama saldırısının öneminin ülkedeki hukuk sisteminin içinde bulunduğu duruma ayna tutması olduğunu söyledi.
İnsan Hakları Derneği İzmir Şube Binası’nda gerçekleşen basın toplantısına DEV TEKSTİL üyeleri, Ege İşçi Birliği bileşenleri ve ailelerin yanı sıra Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Makine Mühendisleri Odası İzmir Öğrenci Komisyonu, Birleşik Emekliler Sendikası, Umut Sen, Dostluk ve Kültür Derneği, Devrimci Kurtuluş Platformu, Komünist İşçi Hareketi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Kaldıraç Hareketi, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Toplumsal Özgürlük Partisi, Köz, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu ve Devrimci Gençlik Birliği katılarak destek verdi.
Kızıl Bayrak / İzmir