Emperyalist kapitalizm; siyasi-ekonomik-askeri vb. her alanda artan emperyalist rekabeti, nüfuz mücadelelerini, siyasi krizleri, savaşları ve ekonomik çöküşleri yaygınlaştırıyor. Düzenin farklı biçimlerde su yüzüne çıkan krizinin ekonomi alanındaki gidişatı, emperyalist kuruluşların temsilcileri tarafından olumsuz değerlendirmelere konu edilmeye devam ediyor. Son olarak da IMF yöneticileri, Davos’ta devam eden Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF), önümüzdeki döneme dair karamsar açıklamalarda bulundu.
“Küresel ekonomi daha çabuk yavaşlayacak”
Uluslararası Para Fonu (IMF) Yardımcı Direktörü David Lipton ticaret gerilimleri, finansal koşullar ve sıkılaşma nedeniyle küresel ekonomideki yavaşlamanın beklenenden daha erken yaşanabileceğini belirtti. Ekonomideki yavaşlamaya dair ülkelerin alabileceği önlemlerin sınırlılığına da dikkat çeken Lipton, birçok ülkenin 10 yıl öncesine kıyasla bugün daha hazırlıksız olduğunu ifade etti. Lipton, ABD’de hükümetin kapalı olduğu sürenin uzamasının etkilerinin de büyüyeceğini öngördüğünü söyledi.
IMF Başkanı Christine Lagarde WEF öncesinde yaptığı açıklamada, “Uzun lafın kısası iki yıllık sağlam bir genişleme sonrası dünya ekonomisi beklediğimizden yavaş büyüyor ve riskler artıyor” diye konuşmuştu. Küresel ekonomide küçülme beklemediklerini sözlerine ekleyen Lagarde “Ama küresel büyümede daha sert bir düşüş riski şüphesiz yükseldi” demişti.
IMF’nin küresel ekonomiye dair bu hafta yayınladığı büyüme tahmini bir kez daha düşürmüş ve yüzde 3,5 ile son üç yılın en düşük seviyesine indirmişti.
“Kamu borçları 2007’ye kıyasla ikiye katlandı”
Öte yandan kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomideki risklerin arttığı bir dönemde ülkelerin kamu borçlarının yüksek seviyede olmasının yarattığı sıkıntıya dikkat çekti. “Küresel Kamu Borçları Raporu”nu dün yayımlayan Fitch Ratings, 2018 sonu kamu borçlarının 2007’ye kıyasla ikiye katlandığını açıkladı.
Küresel kamu borç yükünün 66 trilyon dolara ulaştığı belirtilen raporda, “gelişmiş ülkeler” kategorisindeki ülkelerin borçlarının 2012’den beri 50 trilyon dolar civarında olduğu ifade edildi. Bununla birlikte ABD’nin borçlarının diğer ülkelerin 10 katına kadar çıktığı, 2012’de 15,2 trilyon dolarken, 2018 sonu itibarıyla 21,9 trilyon dolar olduğu belirtildi.
Raporda “gelişmekte olan ülkeler”in borçlarının 2012’den beri yarı yarıya arttığı, 10 trilyon dolardan 15 trilyon dolara ulaştığı bildirildi.
Kamu borçlarının bu yüksek düzeylerinin yarattığı ekonomik tehlikeye işaret eden, Fitch Ratings’in kredi notları bölümü başkanı James McCormack ise “Bu durum küresel faiz oranlarının yeniden yukarı gitmeye başladığı ortamda birçok ülkeyi bir finansal sıkılaştırmaya hazırlanma konusunda yetersiz durumda bırakıyor” uyarısında bulundu.