İspanya’da mülteci katliamının 16. yılı

İspanya’da mülteci katliamının 16. yılında eylem gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 08 Şubat 2024
  • 16:30

6 Şubat 2014’te İspanyol paramiliter silahlı askeri gücü “Guardia Civil” tarafından İspanyol özerk sınırında 15 kişinin öldürüldüğü, çok sayıda kişinin de yaralandığı katliamın yıl dönümünde yüzlerce kişi Ceuta'da eylem yaptı, konferans düzenlendi.

Junge Welt’te yer alan habere göre eylemciler bir manifesto yayınladılar. Manifestoda şu ifadeler yer aldı:

"On yıl önce 14 kişi bu sahilde boğuldu çünkü Guardia Civil onlara plastik mermi sıktı ve sahile ulaşmalarını engellemek için her yolu denedi… Tarajal trajedisi münferit bir vaka değil, siyah bedenleri, Kuzey Afrikalı yaşamları, göçmen yaşamları hor gören ve öldüren, ölümlerini soruşturmayan ve tekrarlanmasını önlemek için hiçbir şey yapmayan sapkın, ırkçı, sömürgeci ve beyaz üstünlükçü sistemin bir parçasıdır."

Manifestoyu destekleyen 200’e yakın örgütün yaptığı açıklamada "Avrupa Göç ve İltica Paktı”nın insan haklarıyla bağdaşmadığını ve Tarajal gibi vakaların tekrarlanmasına yol açacağı belirtildi.

2023 yılında İspanya kıyılarına ulaşmaya çalışırken 6.600'den fazla kişinin öldüğü bildiriliyor.

Manifesto’da ayrıca şunlar söylendi:

"Sınırlar hakların olmadığı ve ölümün kol gezdiği yerler olmaya devam ediyor ve hala yasal ve güvenli rotalar yok. Tarajal örneğinde olduğu gibi bugün bile yaşamını yitirenlerin aileleri gerçeği bilmiyor, tazminat ödenmiyor ya da tanınmıyor ve sevdiklerine onurlu bir şekilde veda edemiyorlar."

**

Ceuta (Arapça Septe) İspanya'nın Kuzey Afrika'daki toprağıdır. İspanyol anayasasına göre özerk il statüsü olan ve Fas sınırı ile çevrili olan şehir 19 km²'dir. Çoğu Afrikalı olan göçmenler, özellikle Ceuta ve Melilla çevresindeki kıyıya yakın kamplarda yıllarca en kötü koşullarda yaşamaktadır. Orada kaçmak için bir fırsat bekliyorlar. Güçlü dalgalara, akıntılara ve rüzgârlara rağmen teknelerle Avrupa'ya geçmeye çalışıyorlar. Bir başka kaçış seçeneği de kalabalık gruplar şekilde sınırı geçerek İspanya topraklarına girmek. Zaman zaman yüzlerce mültecinin altı metre yüksekliğindeki İspanyol sınır çitlerini aşmaya ya da El Tarajal'daki İspanya-Fas sınır kapısından geçmeye çalıştığı toplu denemeler bazen. Bazen Ceuta'ya ulaşmak için sınır çitlerinin etrafından yüzerek geçmeye çalışıyorlar.

6 Şubat 2014’te yaşanan da buydu. Ancak o gün Fas ve Ceuta arasında yer alan El Tarajal plajında denizdeki insanların üzerine göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle saldırılmıştı. Bugüne kadar bu katliamla ilgili ne Guardia Civil ne subaylar ne siyasi liderler tarafından sorumlu tek bir kişi bile adalet önüne çıkarılmadı.

On yıldır mağdurların yakınları ve mağdurların bizzat kendileri adalet için boşuna bekliyorlar. 16 yetkili suçlandı, ancak İspanyol adalet sistemi davayı üç kez arşive kaldırdı. Tam da bunun için şimdi Birleşmiş Milletler'in yardımıyla bu suç çözülmeye çalışılıyor.

Junge Welt’in haberine göre Berlin merkezli insan hakları kuruluşu Avrupa Anayasal ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR), ocak ayında Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite'ye şikayette bulunan kurbanlardan Ludovic N.'yi destekliyor. Olay sırasında reşit olmayan Ludovic N., koruma talep eden diğer 400 kişi gibi saldırıdan sağ kurtulanlardan biri. Ludovic N., İspanyol yetkililer tarafından derhal Fas topraklarına sınır dışı edildi.

Bu tür geri itme uygulamaları yasadışıdır. Geri itme eylemi insanların iltica başvurusunda bulunmalarını engellemekte ve dolayısıyla hayatlarını tehlikeye atmaktadır. ECCHR basın açıklamasında, örgütün Mart 2019'da Berlin'de "ilk kez hayatta kalanlardan birinin video konferans yoluyla ifade verebildiğini" açıklamıştı. Ancak Ludovic N 'nin ifade vermesi engellendi ve henüz dinlenmedi.

***

Koruma arayan daha fazla insan deniz yoluyla İspanya'ya ulaşıyor. Sadece pazartesi günü aralarında çocukların da bulunduğu 200 kişinin bu yolla İspanya’ya geldiğine değinilen habere göre geçen yıl 55 bin 600 kişi giderek daha tehlikeli hale gelen bu rotayı kullanarak geldi. Denizde zor durumda kalan insanlar için acil çağrı servisi işleten Caminando Fronteras adlı sivil toplum kuruluşu yıllardır İspanyol ve Fas kurtarma servislerinin görevlerini ihmal ettiklerini ve kurtarma operasyonlarını çok geç başlattıklarını ya da hiç başlatmadıklarını belirtiyor. Senegal ve Moritanya kıyılarında artan kontroller de korunmak isteyen çaresiz insanların Kanarya Adası El Hierro'ya doğru daha da tehlikeli bir rota izlemelerine neden oluyor. Emperyalist/ kapitalist sistemin göçmen katliamlarıyla bağlantılı suç dosyaları günden güne kabarıyor…