Yaşadığımız coğrafya sayısız katliama tanık oldu. Cumhuriyet tarihi ve öncesinde nice yiğit devrimci, ilerici katledildi. İşte 23 Eylül 1969'ta ölümsüzlüğe uğurladığımız Taylan Özgür de bu nice yiğit devrimciden biriydi.
***
1950'li yıllardan itibaren Türkiye'de hızla gelişen kapitalizm, sanayinin de hızla büyümesine yol açtı. Kapitalist sistemin gelişmesiyle birlikte toplumun çalışma ve yaşamında da yenilikler ortaya çıkmaya başladı. Köyündeki tarımsal üretimle geçinemeyen köylüler, sanayi şehirlerine giderek ve fabrikalarda çalışarak yaşamlarını sürdürmeye çalıştılar. Kapitalist sistemin yarattığı bu koşullarda emek ordusu gün geçtikçe büyürken, emekçilerin üzerindeki kölece çalışma ve yaşam koşulları ve bunun yarattığı baskılar da artmaya başladı. Yaratılan baskı ortamını, kölece çalışma ve yaşam koşularını değiştirmek için 1960'lı yılların başından itibaren sosyal-siyasal-sendikal hareketler de gelişmeye başladı. 1960'da öğrencilerin Ankara'da yaptığı 555K eylemi, işçilerin 1961 yılında Saraçhane Meydanı’nda yaptığı miting, 60'lı yıllar boyunca devam edecek hareketli sürecin ilk kilometre taşlarını oluşturdu.
***
23 Şubat 1948 yılında Ankara'da dünyaya gelen Taylan Özgür'ün gençliği de 1960'lı yılların hareketli süreçlerine denk gelir. Ankara Atatürk Lisesi'ni bitirdikten sonra 1960'lı yılların sonlarına doğru ODTÜ Metalürji ve Malzeme Mühendisliği bölümünü kazanan Taylan Özgür, 1968'in kabaran sol-sosyalist hareketine ilgi duyar, gelişen mücadeleye adımını atar. ODTÜ Sosyalist Fikir Kulüpleri çalışmasında aktif rol oynar. O hareketli süreçte üniversitelerde yapılan öğrenci birliklerinin seçimlerinde yer alır, ODTÜ'de Öğrenci Birliği'nin Denetleme Kurulu üyeliğine seçilir.
Avrupa'dan Vietnam'a ve Latin Amerika ülkelerine kadar bir dizi coğrafyada gelişen anti-emperyalist mücadele, Türkiye topraklarında da boy vermeye başlar. ABD savaş aygıtının önemli parçalarından biri olan 6. Filo Dolmabahçe'ye yanaştığında devrimci gençler ABD askerilerini denize dökerler (Devrimcilere saldıran dinci-ırkçı gericiler ise 6. Filo önünde namaza durup secde ederler). O süreçte Vietnam halkının katili Kommer'in arabası ODTÜ'de yakılır. Anti-emperyalist eylemler ve direnişler dalga dalga yayılmaya devam eder.
Taylan Özgür de bu mücadelenin öncüleri arasında yerini almakta bir an bile tereddüt etmez. ODTÜ rektörü Kemal Kurdaş'ın özel davetiyle ODTÜ'ye gelen “Vietnam kasabı” Kommer’in arabasının yakılması eyleminde yer alan 13 kişi arasında bulunan Taylan Özgür, Sinan Cemgil, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan gibi dönemin devrimci öncüleri tutuklanır. İki ay tutukluluk süreci yaşar. Tutukluğunun bittiği 12 Mart 1969'dan sonra da mücadelesini ilmek ilmek örmeye devam eder.
23 Eylül 1969'da İstanbul Üniversitesi'nde Öğrenci Birliği'nin seçimlerinin yapılması planlanır. Taylan Özgür, mücadele yoldaşı Deniz Gezmiş’le birlikte Öğrenci Birliği'nin seçim toplantısına gelir. Devrimcilere karşı tetikte bekleyen sermaye devleti haklarında arama kararı çıkarttığı devrimcileri gözaltına alır. Dönemin öncüleri arasında olduğu için hakkında arama kararı olan Deniz Gezmiş İÜ dekanlığına çıktığı sırada polis tarafından gözaltına alınır. Deniz Gezmiş'in gözaltına alınmasının ardından Taylan Özgür de zorla bir araca bindirilerek gözaltına alınmaya çalışılır. Ancak Taylan polisin elinden bir anda kurtulur ve alandan uzaklaşırken sermaye devletinin büyütüp-beslediği katillerden biri tarafından sırtından vurulur. Devlet Taylan'ı yaralı bir şekilde gözaltına alır ve saatlerce yaptığı işkence sonrası katleder. Mücadelenin öncü isimlerinden biri olan Taylan Özgür, kitlesel bir cenaze töreniyle 26 Eylül’de Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanır.
Sermaye devleti nice devrimciyi sokak ortasında katletti. Katliamların faillerini korudu ve kolladı. Taylan Özgür'ün katili de aradan 53 yıl geçmesine rağmen sermaye devleti tarafından halen korunuyor ve kollanıyor.
Mustafa Suphi'ler, Denizler, Mahirler, İbolar, Habipler, Ümitler, Alaattinler ve daha nice yiğit devrimci sermaye devleti tarafından katledildi. Ancak bu kıyımlarla devrimci mücadele engellenemedi. Onların taşıyıp-yükselttiği ve bizlere devrettiği bayrak ellerimizde dalgalanmaya devam ediyor. Mücadelede toprağa düşen her devrimciyi ölümsüz kılmak, onların bıraktığı bayrağı yükseltmekten ve sermaye devletine karşı gün gün sosyalizm mücadelesini örmekten geçiyor.
Katledilişinin 53. yılında Taylan Özgür'ün anısı önünde saygıyla eğilirken; sokak ortasında, işkencehanede, hapishanede ve darağaçlarında hayatını kaybeden her bir devrimcinin hesabını sormak için örgütlü mücadeleyi yükseltelim!
K. Sönmez