İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi “MESEM, tarım ve inşaat işçiliği, sokakta çalıştırma kıskacında çocuklarımız ölüyor… Son on bir yılda en az 671, AKP’li yıllarda en az 907 çocuk çalışırken hayatını kaybetti” başlıklı raporunu açıkladı.
Açıklanan raporun iş cinayetinde ölen iki çocuk işçiye adandığı belirtiliyor ilk olarak:
“Ocak ayında MESEM kapsamında staj gördüğü işyerlerinde hayatını kaybeden (kafası sac büküm makinesine 16 dakika sıkışan 14 yaşındaki çocuk işçi Arda Tonbul ve üzerine sunta bloklar devrilen 15 yaşındaki çocuk işçi Erol Can Yavuz şahsında) bütün çocuk işçilere adıyoruz…”
Raporda 2013-2023 arasındaki döneme ilişkin şu veriler aktarıldı:
“2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 67 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi, 2022 yılında en az 62 çocuk işçi, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi olmak üzere,
2013-2023 yılları döneminde en az 671 çocuk işçi hayatını kaybetti…”
Raporda 2002’den itibaren çocuk işçi iş cinayeti verileri aktarılarak AKP’li yıllar tamamlandı:
“2002 yılında en az 1 çocuk işçi, 2003 yılında en az 18 çocuk işçi, 2004 yılında en az 29 çocuk işçi, 2005 yılında en az 27 çocuk işçi, 2006 yılında en az 29 çocuk işçi, 2007 yılında en az 28 çocuk işçi, 2008 yılında en az 29 çocuk işçi, 2009 yılında en az 12 çocuk işçi, 2010 yılında en az 24 çocuk işçi, 2011 yılında en az 24 çocuk işçi ve 2012 yılında en az 15 çocuk işçi hayatını kaybetti.”
“Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM)”
Raporun adandığı MESEM kapsamında çalışırken iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuk işçilerin güncel bir tartışma haline getirdiği MESEM hakkında şu bilgiler aktarıldı:
“Türkiye’de çocuk emeğinin sömürüsünde yaygın bir şekilde kullanılan temel yasal model çıraklıktır. Yoksul ailelerin çocuklarına yapılacak eğitim yatırımının maliyetini ortadan kaldırmak üzere kurulan ve 1970’lerden bu yana uygulanan bu model sınıfsal eşitsizliği derinleştirmiştir. Belirli dönemlerde çıraklığa ilişkin mevzuat düzenlemeleri yapılmıştır. Ancak bu düzenlemeler çıraklığı ortadan kaldırmak ya da azaltmak üzere değil tam tersine mevcut yeni piyasa koşullarına ya da yasal değişikliklere uyum sağlamak üzere geliştirilmiştir.
MESEM 2016 yılı sonuna kadar var olan ‘Çıraklık Eğitim Merkezleri’nin devamı niteliğindedir. Yani (4+4+4 modeli birlikte) eğitim sisteminin içine daha fazla entegre edilmiş ve kitleselleştirilmiş bir çocuk işçilik sisteminden bahsedebiliriz. MESEM uygulaması hayata geçirilirken AB ülkeleri örnek verilmektedir. Ancak uluslararası işbölümünde Türkiye’nin rolünü düşündüğümüzde yapılan ara eleman yetiştirmek ve ucuz emek gücü ihracıdır.”
AKP’li yıllarda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuk işçilerin cinsiyetine, işkoluna, iş cinayetinin gerçekleştiği illere göre dağılımı verileri aktarılan rapor, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuk işçilerin isimleri sıralanarak bitirildi.