‘Türkiye’de Kadınlar ve Kadın Emeği’ raporu

Her 10 kadından yalnızca 3’ünün çalıştığı Türkiye’de, çalışan kadınların yarısı kayıt dışı çalıştırılıyor.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 06 Mart 2018
  • 13:14

Genel-İş 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla her yıl yayınladığı ‘Türkiye’de Kadınlar ve Kadın Emeği’ raporunu kamuoyuyla paylaştı.

Kadın işçilerin uğradığı çifte sömürüyü gözler önüne seren raporda özetle; her 10 kadından yalnızca 3’ünün çalıştığına, geniş tanımlı kadın işsizliğinin 3 milyona yaklaştığına, kadınların yarıya yakınının kayıt dışı çalıştırıldığına ve kadınlar içerisinde sendikalaşma oranının % 6 olduğuna dikkat çekildi.

Kadına ve çocuğa şiddet, cinsel saldırılar

Raporda ilk olarak, Türkiye’de 2017 yılında kadınların durumuna değinildi. “2017’de de kadınlar hayatın her alanında eşitsizlik, ayrımcılık, şiddet, cinsel istismara maruz kaldı” ifadeleriyle başlayan bölümde, kadınların çocuk yaşta evlendirilmesine ve anne olmasına dikkat çekilerek “Türkiye’de resmi rakamlara göre her 10 kadından en az 3’ü 18 yaşının altında evlendirildi.2 17 bine yakın kız çocuğu doğum yaptı. Doğum yapan kız çocuklarının 234’ü ise maalesef 15 yaşın altında” denildi.

Rapora göre, her gün en az 4 kadının şiddete maruz kaldığı 2017 yılında, en az 286 kadın ve kız çocuğunun öldürüldü, yüzlerce kadın ve çocuk da cinsel saldırılara ve istismara uğradı.

Türkiye cinsiyet eşitliğinde son sıralarda

Raporda ayrıca, her 10 kadından 2’sinin yoksul olduğu, 10 kadından 4’ünün de kendisini güvende hissetmediği bilgileri paylaşıldı. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 yılı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre Türkiye’nin 145 ülke arasında 131. sırada yer aldığı hatırlatıldı.

Raporun Türkiye’de kadın emeğinin durumuyla ilgili bölümünün tamamı ise şu şekilde:

Kadın emeğindeki durum

 

- Kadınların işgücüne katılma oranları düşük, istihdama katılımları yetersiz…

Kadınların işgücüne katılma oranı, 2017 yılı Kasım ayında bir önceki yılın Kasım ayına göre 1,1 puan artarak yüzde 33,8’e yükselmiştir. Ancak bu artışa rağmen, Türkiye’de kadınların işgücüne katılma düzeyi, OECD ve AB’ye üye ülke ortalamalarının çok altındadır. Yıllık verilere göre 2016 yılında kadınların işgücüne katılma oranı Türkiye’de yüzde 32,5 iken OECD üye ülke ortalamalarında yüzde 51,9, AB üye ülke ortalamalarında yüzde 46’dır.

- Her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışıyor!

Kadınların istihdama katılım oranı, 2017 yılı Kasım ayında bir önceki yılın Kasım ayına göre 1,8 puan artarak yüzde 29,3’e çıkmıştır. Yıllık bazda bakıldığında ise artış oranı daha azdır. 2015 yılında kadınların istihdama katılım oranı yüzde 30,2 iken, 2016 yılında sadece 0,4 puan artarak 30,6’ya yükselmiştir. Bunda kadınların istihdama katılımına yönelik politikaların yeterli olmamasının yanı sıra kadınlara atfedilen toplumsal rollerin de önemli bir etkisi vardır. Örneğin 11 milyondan fazla kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına katılamadığını belirtmiştir.

Türkiye’de kadın istihdamı da OECD ve AB üye ülke ortalamalarının altındadır. Yıllık verilere göre 2016 yılında kadınların istihdama katılım oranı OECD üye ülke ortalamalarında yüzde 44,4, AB üye ülke ortalamalarında yüzde 45,9’dur.

İstihdam edilen kadınların işteki durumuna bakıldığında ise; ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak çalışan kadınların sayısı artarken, kendi hesabına ve ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların sayısı düşmüştür. Ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak çalışan kadın oranı 2014 yılında yüzde 60 iken, 2016 yılında yüzde 63’e, 2017 yılı Kasım ayında ise yüzde 65,2’e yükselmiştir. Ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların oranı ise 2014 yılında yüzde 29,4 iken, 2016 yılında yüzde 26,3’e gerilemiş, 2017 yılı Kasım ayında ise yüzde 24 olmuştur.

- Kadınların yarıya yakını kayıt dışı çalıştırılıyor!

Kadınlar istihdam içerisinde yeterince yer almamakla birlikte çalışma hayatında karşı karşıya kaldıkları en önemli sorun kayıt dışı çalıştırılmalarıdır. 2017 yılı Kasım ayı verilerine göre istihdam edilen kadınların yüzde 43’ü kayıt dışıdır. Ücretsiz aile işçisi her 10 kadından 9’u, kendi hesabına çalışan her 10 kadından 7’si, ücretli maaşlı veya yevmiyeli çalışan her 10 kadından 2’si kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Bu durum kadınların çalışma hayatında daha güvencesiz olmalarının yanı sıra en temel sağlık, emeklilik gibi haklardan mahrum kalmalarına neden olmaktadır.

- Geniş tanımlı kadın işsizliği 3 milyona yaklaştı!

İşsizlikten en çok kadınlar etkilenmekte ve işsizlik yıldan yıla artmaktadır. 2014 yılında yüzde 11,9 olan kadın işsizlik oranı, 2016 yılı sonunda yüzde 13,7’ye çıkmış, 2017 yılı Kasım ayında ise yüzde 13,4 olmuştur. OECD ve AB ülkelerinde ise kadın işsizliği düşme eğilimindedir. OECD’ye üye ülkelerde kadın işsizliği ortalaması 2014 yılında yüzde 7,4 iken, 2016 yılında yüzde 6,4’e gerilemiştir. AB’ye üye ülkeler ortalamasında ise kadın işsizliği yüzde 10,3’ten yüzde 8,8’e gerilemiştir. 2014 yılında 2 milyon 788 bin olan geniş tanımlı kadın işsizliği 2016 yılında 2 milyon 959 bine, 2017 yılı Kasım ayında 2 milyon 896 bine ulaşarak yüzde 24,5 olmuştur.

- İşsizlikten en çok genç kadınlar etkileniyor!

Ülkemizde genç kadın işsizliği OECD ve AB üye ülke ortalamalarının yaklaşık 2 katıdır. 2014 yılında yüzde 20 olan genç kadın işsizliği, 2016 yılında yüzde 23,5’e, 2017 yılı Kasım ayında ise yüzde 25’e çıkmıştır. 2014 yılında yüzde 36,1 olan geniş tanımlı kadın işsizliği 2016 yılında yüzde 36,4, 2017 yılı Kasım ayında ise 760 binle yüzde 35,8 olmuştur. Türkiye’de olduğu gibi OECD ülkelerinde de genç kadın işsizliği artarken, AB ülkelerinde düşmektedir. OECD’ye üye ülke ortalamalarında genç kadın işsizliği 2014 yılında yüzde 13,6 iken, 2016 yılında yüzde 17,9’a çıkmıştır. AB’ye üye ülke ortalamalarında ise 2014 yılında yüzde 21,4 olan genç kadın işsizliği, 2016 yılında yüzde 12,5’a gerilemiştir.

- Üniversite mezunu kadın işsizliği, OECD ve AB üye ülke ortalamalarının 4 katına ulaştı!

Kadınlar için işsizlik yükseköğrenim mezunu olma durumunda da çok fazla değişmiyor. Yükseköğrenim mezunu kadınların işsizlik oranı 2016 yılı için yüzde 16,9 olarak gerçekleşti. Ancak bu oran AB ve OECD’ye üye ülke ortalamalarının oldukça üstündedir. OECD’ye üye ülke ortalamalarında yükseköğrenim mezunu kadın işsizliği yüzde 4,9 iken, AB’ye üye ülke ortalamalarında yükseköğrenim mezunu kadın işsizliği yüzde 5,6’dır.

- 1 milyondan fazla kadın haftalık 45 saatten fazla çalıştırılıyor!

Kadınlar, haftalık yasal 45 saat olan çalışma suresinin çok üzerine çalıştırılıyor. 2017 Kasım ayı verilerine göre 3 milyon 99 bin kadın yani kadın çalışanların yüzde 34’ü haftalık 45 saatin üzerinde çalıştırılıyor. 1 milyon 26 bin kadın ise haftalık 45 saattin üzerinde ve kayıt dışı çalıştırılıyor.

Bununla birlikte çalışma surelerini ayrıntılı incelediğimizde ise kayıt dışı çalıştırmanın en fazla kısmi sureli çalışmada yoğunlaştığı görülmektedir. Haftalık 1-16 saat arası çalışan kadınların yüzde 87’si, haftalık 17-35 saat çalışan kadınların ise yüzde 67’sının kayıt dışı istihdam edildiği görülmektedir.

- Kadınların gerçek sendikalaşma oranı yüzde 6!

Kadınların çalışma hayatına katılımlarının yetersiz olması, kadın istihdamının kayıt dışı ve küçük işletmelerde yoğunlaşması, toplumsal cinsiyet ayrımına dayalı rol ve sorumluluklar ile sendikalarda erkek egemen politikaların varlığı kadınların sendikalara katılımını engellemektedir.

Türkiye’de sendikal örgütlenme kadın ve erkek işçiler için yıldan yıla artış gösterse de yine de yetersizdir. 2014 Ocak ayında yüzde 4,6 olan kadınların sendikalaşma oranı, 2018 Ocak ayında yüzde 8,1’e çıkmıştır. Ancak bu oran erkek işçilerin sendikalaşması ile kıyaslanamayacak kadar azdır. Erkek işçilerin sendikalaşma oranı ise yüzde 10,6’dan yüzde 13,5’e yükselmiştir.

Kayıt dışı istihdamı da içine alarak yapılan yaptığımız hesaplamada kadın işçilerin gerçek sendikalaşma oranı yüzde 6’lara düşmektedir.