AKP-MHP iktidarı sermaye sınıfının yüzünü güldürürken, kriz ve pandeminin çifte faturasını ödemeye mecbur bıraktığı işçi ve emekçiler sağlıklarını, haklarını, yaşamlarını yitirmeye devam ediyorlar. Gerici iktidarın kadınlara çıkardığı hesap çok daha kabarık. Kadın işçi-emekçilerin bin bir zorlukla girebildiği çalışma alanları birçoğuna kapatıldı. Çocuk, hasta ve yaşlı bakımı ile ev işleri birçoğunu işten ayrılmak zorunda bıraktı. Giderek artan sayıda kadın, işsizler ordusuna eklendi.
Çalışma yaşamında ücretsiz izin, esnek çalışma dayatmaları, işten atma saldırı ve tehditleri sürüyor. Bu tehditlerin kadın işçilere yansıması artan oranda mobbing ve taciz oluyor. Kapitalistler İş Yasası’nın 25. Maddesinin 2. Fıkrasını (Kod 29) işçilerin tepesinde Demokles kılıcı gibi sallıyorlar. Sözde işten atmaların yasaklandığı bir dönemde işten atmaların başlıca dayanağı haline getirilen bu düzenleme, işçileri haklarından mahrum edip onur kırıcı ithamlar içeriyor. Kadın işçiler içinse Kod 29 aile ve sosyal yaşamını da kapsayan çok temelli bir soruna dönüşüyor.
Şiddetin ve saldırıların hedefinden mücadelenin ve direnişlerin öznelerine
Dozu artan bu saldırılar bir yandan korku salarken, diğer taraftan sınıf içinde öfke biriktiriyor. Saldırılara boyun eğmeyen kesimler mücadele yolunu tutup fabrikaların, işyerlerinin önünde direnişe geçiyor. PTT emekçileri, Baldur, Ekmekçioğulları, Migros, Sinbo ve SML Etkiket’te işçiler direniyor.
Şiddetin her türlüsüne her alanda maruz kalan, çalışma alanlarında çifte sömürü yaşayan, salgında hak kayıpları gittikçe artan kadın işçiler örgütlenen, direnişe geçen işçi bölükleri içerisinde etkili bir yer tutuyor. Yaşadıkları çifte sömürü, dayatılan çifte fatura kadınları işçi sınıfı içerisinde kararlı öznelere dönüştürüyor.
Baharın ilk sesleri direniş çadırlarından yükseliyor
Sinbo, Migros, SML Etiket’te kadın işçiler baş eğmiyor, en ön safta dövüşüyor. Sinbo’da direnişin sürükleyici öznesi TOMİS üyesi kadın işçiler şimdi de sermayedarların 25/2 bahanesiyle haksız feshi serbestçe kullanmalarına karşı bir bayrak dalgalandırıyor. Dilbent Türker, fabrika önünde direniyor. Migros Depo’da erkek sınıf kardeşleriyle omuz omuza mücadele veren kadın işçiler, yaşadıkları tacize, mobbinge, ücretsiz izin saldırısına ve sendika düşmanlığına karşı “Önümüze taş da koysanız, taşı kırıp geçeceğiz” kararlığıyla mücadeleye devam ediyorlar. SML Etkiket’de keyfi işten atmaya, taşeron çalıştırmaya, sendika düşmanlığına karşı kadın işçiler direniş çadırı açmış ve mücadele çağrısını yükseltmiş bulunuyorlar.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne doğru giden yolda kadın işçiler ilk adımları attılar. İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları olarak, yaklaşan baharın ilk seslerini direniş çadırlarından yükselten kadın işçileri selamlıyoruz. Hakları ve geleceklerinden, eşitlik ve özgürlük kavgalarından vazgeçmeyen, sınıfa yönelik saldırılara karşı direnerek devrimci bahara ilerleyen Sinbo’nun, Migros’un, SML Etiket’in kadın işçilerine selam olsun! Tüm sınıf dostlarını işçi sınıfının baş eğmeyen bu kararlı, mücadeleci üyeleri olan kadın işçilerle eylemli dayanışmaya ve direnişlere destek olmaya çağırıyoruz.
25-2 Maddesi (Kod 29) kaldırılsın! İşten atmalar son bulsun!
Ücretsiz izin kaldırılsın!
Taciz ve mobbing son bulsun!
8 Mart ücretli izin ve resmi tatil ilan edilsin!
İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları