Haziran Direnişi’nin 7. yılı dolayısıyla İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin (EDG) çağrısıyla Gündoğdu Meydanı’nda eylem yapıldı.
Saat 18.00’de düzenlenen basın açıklamasının ardından denize karanfil bırakıldı.
Direnişte yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının olduğu, “Karanlık gider Gezi kalır” yazılı pankartın taşındığı eylemde, direnişte ölümsüzleşenler adına saygı duruşu yapıldı. Sonrasında EDG adına basın açıklamasını KESK Dönem Eşsözcüsü Veysel Beyazadam okudu.
Türkiye’de ekonomik, toplumsal, siyasal alanda yaşanan sorunların arttığı, iktidarın emek ve demokrasi güçlerine karşı çok yönlü olarak saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde Haziran Direnişi’ni yeniden hatırlamanın önemine dikkat çekilen açıklamada direnişin nasıl başladığı hatırlatıldı.
“Daha öncesinde hiçbir platformda bir araya gelmemiş kesimlerin sağcısından, solcusuna, muhafazar kesimine kadar herkesin direnişte demokrasi, barış, eşitlik, özgürlük, ekolojik dengenin korunması talepleriyle yan yana geldiği” belirtildi ve “Dayanışmanın en saf halini yaşadı ve Gezi herkesin ortak haykırışı ve türküsü oldu” denildi.
“Gezi; Ethem Sarısülük’tür, Medeni Yıldırım’dır, Ali İsmail Korkmaz’dır, Abdullah Cömert’tir, Ahmet Atakan’dır, Hasan Ferit Gedik- Mehmet Ayvalıtaş’tır, gülüşü ile gaz fişeği ile soslan Berkin Elvan’dır Gezi” ifadeleriyle direnişte yaşamını yitirenlerin anıldığı açıklamada, AKP iktidarının, kendisine biat etmeyen her kesimi hedef haline getirerek baskı ve sindirme politikaları ile susturmak için saldırılardan geri durmadığına şöyle dikkat çekildi:
“Belediyelere atanan kayyumlardan; muhalif belediyelerin çalıştırılmamasına kadar gözaltılar, soruşturmalar ve yandaş medya aracılığıyla hedef göstermeler hız kesmeden devam etmektedir. Salgına ve diğer sorunlara dönük toplumsal sorumluluğu gereği siyasi iktidarın uygulamalarını eleştiren, öneriler getiren meslek birlikleri ve barolar salgın döneminde siyasi iktidarın hedefi haline geldi. Kurmak istediği hegemonyanın önünde engel olarak görülen bu kurumlara dönük siyasi iktidarın saldırılarına karşı topyekün direneceğimiz bilinmelidir.”
“George Floyd’un boynuna çöken diz, dünyanın her yerinde emekçilerin yoksulalrın, dışlanmışların, egemenlere muhalefet edenlerin boynundadır” denilen açıklama şu ifadelerle son buldu:
“Gezi Direnişi’nin 7. yılını geride bıraktığımız bu günlerde , meyadanalarda korku duvarını aşarak, birbiriyle dayanışma içinde direnmenin ve kazanmanın tadına varmış olan, bu uğurda evlatlarını yitiren Türkiye halkalrının demokrasi, barış ve kardeşlik taleplerindeki ısrarı ve mücadelesini kesintisiz bir şekilde kararlılıkla sürdürmekten başka çıkar yolumuz yoktur. Başta işçi ve emekçiler olmak üzere, toplumun sömürülen, yok sayılan her kesimi Gezi direnişinin açtığı yoldan yürümesi ve örnek alması gerekmektedir. Gezi emekle, bilimle kurulacak yeni bir toplum, yeni bir ülke için hayallerimizden, umutlarımızdan, vazgeçmemenin adıdır. Umuttur, dirençtir, yaaşama sıkı sıkıya sarılmaktır, paylaşmaktır, birlikte yaşamaktır, özgür ve eşit bir dünya düşünün peşinden koşmaktır Gezi.”
Ardından denize karanfiller bırakılarak sonlandırılan eyelmde sık sık “Gezi şehitleri ölümsüzdür!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Her yer Gezi her yer direniş!” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir