10 Ekim 2015’te Ankara’da düzenlenen mitingde IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliamda, patlamanın ardından ölü ve yaralılara gaz ve tazyikli su sıkılması hakkında açılan kamu soruşturması savcı tarafından reddedildi.
Katliamda yaralanan 175 kişinin ifadeleri üzerinden 11 polis hakkında “görevi kötüye kullanma” nedeniyle başlatılan kamu soruşturmasını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu Başsavcısı Hamza Yokuş geri çevirdi.
Polis hakkında işlem yapılması için verilen ve “bombalı saldırının ardından kolluk kuvvetlerinin yaralı ve ölülerin üzerine gaz bombası atarak yaralılara yardım edilmesine ve gazın etkisiyle yaralıların daha da kötüleşmesine, hatta ölümlerin artmasına sebep oldukları” belirtilen dilekçe başsavcı tarafından işleme konulmadı.
Savcı Yokuş, dilekçenin işleme konmamasına gerekçe olarak sunduğu iki maddede “güvenlik zafiyetinin olmadığını” ve “saldırı sonrası yaralı ve ölülerin olduğu bölgeye gaz ve su sıkılmasının polislere kanunlar çerçevesinde verilen göreler olduğunu” öne sürdü.
Savcının kararında şu ifadeler yer aldı:
“Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından her toplantı ve gösteri yürüyüşünde alınan emniyet tedbirlerinin bu toplantı için de alındığı hatta artırıldığı ve tedbirlerde eksik olmadığı… İstihbarat bilgilerinin genel nitelikte olduğu ve bu mitingle ilgili somut bir bilgi içermediği, dosyada var olduğu belirtilen istihbarat bilgilerinin bir siyasi parti hakkında olduğu, toplantı ve gösteri yürüyüşünün siyasi parti tarafından değil, sivil toplum kuruluşları olan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlendiği ve bu toplantıya yönelik somut nitelikli bir istihbarat bilgisinin bulunmadığı, alınacak her türlü önleme rağmen canlı bombaların bu eylemlerinin engellenmesinin çok zor olduğu dikkate alındığında hakkında ön inceleme yapılan görevlilere atfedilecek bir kusur olmayacağı kanaatine varıldığından…”
“…Bunun üzerine polisin gaz kullanması, havaya ateş açması, TOMA ile su sıkması gibi zor kullanma yöntemiyle yaptığı müdahalenin polise kanunlarla verilmiş olan görevlerin gerçekleştirilmesine yönelik müdahaleler olduğu, olay yeri tutanağından ve ifadelerden gaz kullanan çevik kuvvet görevlilerinin bu konuda temel eğitim almış oldukları, emniyet birimlerince olay yerinin kontrol altına alınması amacıyla gaz kullanımını da içeren zor kullanma eyleminin polise karşı gösterilen engelleme, direnç ve saldırılar üzerine…”