Düzce’nin Akçakoca ilçesi Kurukavak köyü Kaplandede mevkisinde bir şirkete maden arama izni verilmesine bölge halkı ve çevre örgütleri tarafından protesto edildi.
Eylemde yapılan konuşmada şu ifadelere yer verildi:
“Burada bulunmamızın sebebi ağaçlardır, deredeki sudur, balıklardır, topraktır, insandır, yaşama mücadelesidir. Hepimizin arasında farklı düşünenler olacak, kesinlikle burada bir siyasi konu yoktur. Ben Akçakoca'da maden araması gündeme geldiğinden beri buradayım. Bu sorun sadece Akçakoca'nın sorunu değil, Batı Karadeniz Bölgesi, bilmediğimiz bir güçler sayesinde hedefe oturtulduk, bizim toprağımıza göz koydular, bizim ağaçlarımıza, bizim sularımıza göz koydular, dolayısıyla bizim yaşamımıza da göz koydular çünkü siyanür insan öldürüyor, kurbağa, ağacı, böceği, kuşu öldürüyor, bütün canlıları öldürüyor. Böyle bir süreçte 225 tane altın madenine ruhsat verildi, burada gidecek olan şu, bu dağ gitti mi, bu fındık gitti mi, artık senin yaşam hakkın yok. Burada bir çevreci olarak şunu söylemek istiyorum, artık Akçakoca'nın mücadelesi, Alaplı’nın, Devrek'in, Zonguldak’ın, Yığılca'nın, Çilimli'nin, ya da Ordu'nun İliç’te ölenlerin mücadelesidir. Biz mücadele etmediğimiz takdirde biz mücadeleyi bugün kaybederiz, hedefimizde altın firmaları var ve bu firmalara peşkeş çekenler var, biz Akçakoca'yı vermeyeceğiz.”
TURÇEP Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Toker ise şunları ifade etti:
“Bu sorunun nasıl geliştiğini arkadaşlar aktardı. Burada siz yaşıyorsunuz sizler biliyorsunuz, Anadolu coğrafyası resmen işgal altında, ulusal Kurtuluş Savaşı’nda atalarımız dedelerimiz, kurtarmışlar, kanlarını, canlarını vermişler, bu sefer topları ve tüfekleriyle gelmiyorlar şimdi altın için geliyorlar. Bizler tüm Türkiye'yi buraya sefer etmek için buradayız, geldik olayı yerinde görelim istedik, bizler İliç'i gördük, her şeyi gördük, Türkiye'de neredeyse tüm coğrafyasını İliç'e döndürme çabası yolculuğu var. Burası İstanbul'a su veren bir alan, tüm Marmara'ya su veren kaynakların olduğu alan. Bu bölge değil tüm Türkiye'nin sorunu bu. Bu bölgeyi ne pahasına olursa olsun sonuna kadar yanında.”