Tarihin ilk uluslararası işçi örgütü: 1. Enternasyonal 154 yaşında!

En güçlü olduğu dönemde 1.2 milyon üyeye ulaşan 1. Enternasyonal gerek Marksizm’in Avrupa’da yaygınlaşması gerekse de işçi sınıfının ilk enternasyonal birliğinin oluşturulması açısından önemli bir yerde durmaktadır.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 28 Eylül 2018
  • 07:48

İşçi sınıfının ilk uluslararası örgütü olma onurunu taşıyan 1. Enternasyonal, Uluslararası İşçi Derneği (Birliği adıyla da bilinmektedir) adı ile Londra’da 28 Eylül 1864’te ilan edilmişti. 1. Enternasyonal’in ilanının öncesinde Avrupa 18. yüzyılın ortalarından itibaren kaynayan bir kazana dönüşmüştü adeta. Burjuva devrimlerinin etkisini gösterdiği bu dönemde işçi sınıfı da mücadele sahnesine çıkmıştı.

18. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Avrupa’nın pek çok ülkesinde sosyalistlerin, sosyal-demokratların, anarşistlerin etkisiyle işçi dernekleri, komünist birlikler, yazışma grupları vb. isimlerle örgütlülükler oluşturuluyor, gazeteler çıkartılıyordu. Bu örgütlülüklerde tüm ülkelerdeki ezilenlerin dayanışması ve birleşmesi düşünceleri öne çıkmaya başlamıştı. Bunlardan en çok bilinenlerinden birisi de Marx ve Engels’in öncülüğünde Alman işçi ve zanaatkarların oluşturduğu, Kasım 1847’de kurulan Komünistler Birliği’ydi. İleride 1. Enternasyonal’in de temel bakış açısını ortaya koyacak olan Komünist Manifesto ise Komünistler Birliği adına Marx ve Engels tarafından Şubat 1848’de hazırlanmıştı.

Tam da Komünist Manifesto’nun kaleme alındığı tarihlerde başta Fransa, Almanya, İtalya, Macaristan, Polonya olmak üzere Avrupa 1848 devrimleri ile sarsılıyordu. Ancak “kendisi için sınıf” olarak mücadele sahnesine çıkmayı başaramayan işçi sınıfı 1848 devrimlerinde yenilgiye uğrayacaktı. 1848 yenilgisinin ardından sistem kendisini toparlasa da 1857-58’de yaşanan bunalım işçi sınıfını tekrar mücadele sahnesine çıkartıyor, başta İngiltere olmak üzere pek çok yerde grevler düzenleniyordu. 1. Enternasyonal’in kuruluşu da İngiliz işçi önderlerinin girişimi ile oldu.

Aralarında Marx ve Engels’in de olduğu 1. Enternasyonal Marksistlerin dışında Proudhoncu Fransız anarşistleri, Trade Unioncu (sendikalist) İngilizleri, Mazzinici İtalyan cumhuriyetçileri de barındırıyordu. Ancak 1. Enternasyonal’in temel ideolojik tartışması Marx ve Bakunin şahsında öne çıkan Marksistler ve anarşistler arasında yaşanıyordu. 5 Ekim 1864’te Genel Konsey’in seçilmesinin ardından Enternasyonal’in ilkelerinin belirlenmesi için seçilen alt komisyonda Marx da bulunmaktaydı. İlkini Mazzini’nin, ikincisini ise ütopik sosyalist Owencı John Weston’ın hazırladığı tüzük önerilerinin ardından Marx’ın hazırladığı 10 maddelik öneri önce Eylül 1866’da Cenevre’de yapılan konferansta onaylandı, 1871’de gerçekleşen Londra konferansında da tüzük halini aldı. Böylece farklı siyasal akımların bulunduğu Enternasyonal’de Marx ve Engels’in çabaları ile bilimsel sosyalizm olan Marksizm Enternasyonal’e hakim olmuştu. Nitekim 1872’de gerçekleşen Lahey konferansında da Bakunin Enternasyonal’den ihraç edildi. 1. Enternasyonal’in tüzük maddeleri ise şu şekildeydi:

“Enternasyonal;

-İşçi sınıfının kurtuluşunun işçi sınıfının kendi eseri olması gerektiğini;

-İşçi sınıfının kurtuluş mücadelesinin sınıfsal ayrıcalıklar ve tekeller uğruna değil, eşit haklar ve görevler ve her türlü sınıf egemenliğinin kaldırılması uğruna mücadele demek olduğunu;

-Bütün biçimler içerisindeki köleliğin, her türlü toplumsal sefaletin, zihinsel çöküşün ve siyasal bağımlılığın temelinde, çalışanların, iş araçlarını, yani yaşam kaynaklarını tekelinde bulunduranların iktisadi boyunduruğu altına girmelerinin yattığını;

-İşçi sınıfının iktisadi kurtuluşunun, bu nedenle, her siyasal hareketin, bir araç olarak, tabi olması gereken amaç olduğunu;

-Bu büyük amacı hedefleyen bütün çabaların, her ülkedeki emeğin farklı bölümleri arasında dayanışmanın eksik oluşu ve değişik ülkelerin işçi sınıfları arasında kardeşçe bir birlik bağının bulunmayışı yüzünden, bugüne dek başarısız kaldığını;

-Emeğin kurtuluşunun ne yerel ve ne de ulusal bir sorun olmayıp, modern toplumu içeren bütün ülkeleri kucaklayan ve çözümü en ileri ülkelerin pratik ve teorik işbirliğine dayanan toplumsal bir sorun olduğunu;

-İşçi sınıfı hareketinin Avrupa’nın en sanayileşmiş ülkelerinde bugünkü yeniden canlanışının, yeni umutlar doğurmakla birlikte, eski hatalara yeniden düşülmesine karşı ciddi bir uyarı olduğunu ve birbirlerinden hâlâ kopuk olan hareketlerin derhal birleştirilmesini gerektirdiğini göz önünde bulundurarak, bu nedenlerle kurulmuş bulunan Uluslararası İşçi Birliği:

-Bütün derneklerin ve bunlara dahil olan bireylerin, renk, inanç ya da milliyetlerine bakmaksızın, hakikati, adaleti ve ahlakı birbirlerine karşı davranışlarının temeli olarak kabul edeceklerini;

-Görevin olmadığı yerde hakkın, hakkın olmadığı yerde görevin bulunamayacağını kabul ettiğini ilan eder.”

1. Enternasyonal 1870’de başlayan Fransa-Prusya savaşında Brüksel konferansında ortaya konan işçi sınıfının burjuvazinin savaşında taraf olmaması gerektiği ilkesine uyulmaması ve 1871’de yaşanan Paris Komünü yenilgisinden sonra birlik içerisinde süregelen tartışmaların ardından 1876 yılında kendisini feshetti. En güçlü olduğu dönemde 1.2 milyon üyeye ulaşan 1. Enternasyonal gerek Marksizm’in Avrupa’da yaygınlaşması gerekse de işçi sınıfının ilk enternasyonal birliğinin oluşturulması açısından önemli bir yerde durmaktadır.

Kaynaklar:

- Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, 1. Cilt, 9. Bölüm, S. 268-293
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Birinci_Enternasyonal