Kürt halkının tarihi katledilmelerle doludur. Her soykırıma varan katliam, emperyalistlerin çıkar hesaplarının sonucu gerçekleşmiştir. 30 yıl önce, 16 Mart 1988'de, Irak- Halepçe'de Saddam Hüseyin komutasındaki Irak ordusu bir Kürt katliamı gerçekleştirdi. 3 saat süren kimyasal gaz bombardımanı sonrası çoğu çocuk ve kadın olan 6 bin 357 kişi zehirlenerek ya da yanarak öldü, 14 bin 765 kişi ağır derecede yaralandı.

Halepçe'de Saddam askerlerinin kullandığı kimyasal gaz ABD patentliydi. ABD çıkarına gelmediği zaman kendi işbirlikçisini bile astırdı. Saddam asılırken suçları arasında Halepçe Katliamı pek anılmadı. Anıldığı yerde ise katil yalnızca Saddam olarak nitelendirildi.

Halepçe'de Kürtler ABD'nin onayıyla katledildi

İran Devrimi sonrasında dinci-gerici iktidar hiçbir zaman anti-emperyalist olmadı, ama anti-ABD'ciydi. SSCB'nin varlığı koşullarında bu durum, ABD'nin çıkarlarıyla ters düşüyordu. 1982'de Irak, İran'a savaş başlattı; elbette ABD'nin çıkarları gereği...

Savaşın 6. yılında Saddam Hüseyin komutasındaki Irak ordusu 23 Şubat-16 Eylül 1988 tarihleri arasında El-Enfal Harekâtı’nı şiddetlendirdi. Buna karşı Mart ayının ortasında İran ordusu Zafer-7 Harekâtı adlı genel taarruzu başlattı.

Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne bağlı Peşmergeler de İran ordusu ile işbirliği yaparak Halepçe kasabasına girdi ve isyan başlattı.

16 Mart 1988'de Saddam Hüseyin, Irak Ordusunun Kuzey Cephesi Komutanı olan Korgeneral Alî Hasan al-Majîd al-Tikritî’ye (‘Kimyasal Ali’) kimyasal gaz bombalarıyla Halepçe'nin bombalanmasını emretti.

16 Mart 1988’de zehirli gaz bombalarını taşıyan sekiz MiG-23 uçağı tarafından Halepçe kasabasına bombardıman düzenlendi. Yaklaşık 7 bin kişi katlolurken 15 bin kişi de yaralandı.

Kürt soykırımı bugün de Efrin'de sürüyor

Emperyalistlerin çıkar hesapları bugün ABD ve Rusya'nın Ortadoğu'da süren hegemonya savaşı biçiminde kendini gösteriyor. Kürtler hegemonya savaşı sonucunda da soykırıma varan katliamlar yaşıyor. Önce Kobanê'de Kürt halkına hamisinin ABD ve taşeronu Türkiye olduğu IŞİD çetesi saldırdı. Bugün de Türk sermaye devleti Efrîn'e saldırıyor.

Halepçe katliamının 30. yıldönümünde Efrîn'de soykırım saldırısı sürüyor. Bu katliamlar, anti-sömürgeci bağımsızlık mücadelesinin dolaysız olarak anti-emperyalist de olma zorunluluğunu ortaya koyuyor.

H. Ortakçı