İşçi ve emekçi kadınlar!
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu 1 Mayıs’ı pandemi ve ekonomik krizin faturasının bizlere her geçen gün daha ağır ödettirildiği bir süreçte karşılıyoruz.
Her gün yaşanan yüzlerce ölüm ve binlerce vaka, AKP-MHP iktidarı için emekçilerin ucuz işgücünden başka bir şey ifade etmediğini ortaya koyuyor. Yanı sıra işsizlik, ücretsiz izin, düşürülen ücretler, derinleşen yoksulluk vb., gelinen yerde emekçilere nefes aldıramayacak boyutlara ulaşmış bulunuyor.
Kapitalist patronlar pandemi bahanesiyle zaten sınırlı olan haklarımızı gasp edip, bizleri açlık sınırının bile altında ücretlere mahkum ederlerken, kendileri karlarına kar katıyorlar. 2020 yılı verileri, kapitalistlerin yoğun sömürü ve kasalarına akıtılan kamu kaynakları sayesinde nasıl semirdiklerini ortaya koyuyor. Pandemiyi fırsata çevirdikleri için onların payına daha fazla zenginlik, bizlerin payına ise daha fazla sömürü ve yoksulluk düşüyor. Tüm bu saldırıların yükünü en çok da işçi ve emekçi kadınlar olarak bizler taşıyoruz.
Sermaye iktidarının sistematik olarak uyguladığı kadınları sindirme politikalarına bir gece atılan bir imzayla İstanbul Sözleşmesi’nin iptali de eklendi. Kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılarla yetinmiyor, gerici söylemlerle taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve şiddeti meşrulaştırmaya da çalışıyorlar.
İşte böylesi bir süreçte 1 Mayıs’ı karşılıyoruz.
1 Mayıs’ı yasaklama çabalarına geçit vermeyelim!
İşçi sınıfına, onun bir parçası olan işçi ve emekçi kadınlara yönelen saldırılara karşı yükselen her sesi bastırmayı hedefleyen gerici-faşist iktidar, 1 Mayıs’ta daha güçlü bir biçimde çıkacak olan sesleri bastırmanın hazırlıklarını yapıyor. 1 Mayıs pandemi bahanesi ile yasaklanmak isteniyor. Daha şimdiden pek çok ilde “eylem ve etkinlik yasağı” getirilmiş durumda.
Pandemiye karşı açıkladıkları yeni “önlemler” tam bir ikiyüzlülük örneği. Toplum sağlığını koruyacak bilimsel esaslara dayalı hiçbir ciddi önlem almadıkları gibi, kitlesel AKP kongreleri ve cenaze törenleri ile ölüm ve vaka sayılarında büyük bir tırmanmanın yaşanmasına yolaçarak suç işliyorlar. Milyonlarca işçiye, kapitalizmin sömürü çarklarının dönebilmesi uğruna hafta sonu yasaklarında dahi çalışmayı dayatıyorlar. Büyük bir arsızlıkla bunları yapanlar, haklarının gaspına, tacize, şiddete, sömürüye karşı alanlara çıkan kadınların, Kod-29 ve ücretsiz izin saldırısına karşı direnen, sendikal örgütlenme hakkını savunan işçilerin sesini keyfi yasak ve engellemelerle bastırmaya çalışıyorlar. 1 Mayıs’ı yasaklama çabaları da bundan dolayıdır.
Başta işçi ve emekçi kadınlar olmak üzere tüm işçi ve emekçiler olarak gerici-faşist iktidarın keyfi yasak ve engellemelerine geçit vermeyelim! 1 Mayıs’ta, gasp edilen haklarımız ve geleceğimiz için taleplerimizle alanlara çıkalım, mücadeleyi yükseltelim!
- Pandemiye karşı bilimsel esaslara dayalı önlemler alınsın!
- Kadın cinayetlerine son!
- Şiddete, tacize ve çocuk istismarına son!
- İstanbul Sözleşmesi gibi kazanılmış haklarımızın gaspına son!
- Eşit işe eşit ücret!
- Ücretsiz izin ve Kod-29 kaldırılsın!
- İşten atmalar yasaklansın!
- Esnek çalışma ve telafi çalışması kaldırılsın!
- İş ve gelir güvencesi!
Haklarımızdan ve geleceğimizden vazgeçmiyoruz!
Yaşasın 1 Mayıs!
İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları