Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesiyle karşı karşıya olan Balıkesir ve Çanakkale bölgesi için tehlike çanları çalıyor. Sahil kenarında olan Bandırma ilçesinde kurulmak istenen Marmara OSB ile tarım arazilerinin yanı sıra Marmara Denizi ve Manyas Gölü de büyük risk altında.
Balıkesir-Çanakkale 1/100.000 Çevre Düzeni Planı ile 2014 yılında ilk adımları atılan projeye karşı köylüler yaklaşık 8 yıldır kararlı bir mücadele yürütüyor. 48 milyon metrekare belirlenen OSB alanı, bu mücadele sonucunda 8 milyon metrekareye düşürüldü. Ancak 2020 yılına gelindiğinde 1/50.000 Bütünleşik Kıyı Alanları Planı ile hukukun adeta arkasından dolanılarak talan alanı yeniden 40 milyon metrekareye çıkarıldı.
Organize kötülük
Yaren Çolak’ın BirGün’de yer alan haberine göre projeyi “organize kötülük” olarak niteleyen Ziraat Mühendisi Nihal Güven, projenin bölgede ekolojik bir yıkım yaratacağının altını çiziyor. Yaşanılacak çevre kirliliğine vurgu yapan Güven, kirlilikten dolayı müsilaja teslim olan Marmara Denizi’ni hatırlatıyor ve “Manyas Gölü de ölecek” diyor.
Bu projenin Manyas Kuş Cenneti’nin sonu olacağını vurgulayan Güven, köylünün de tarım yapamaz hale geleceğini söylüyor. Güven sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bölgede birinci ve ikinci derece tarım arazileri yer alıyor. Buralar, Türkiye ortalamasının çok üstünde verim alınan yerler. Burada köylüler, tarımla geçimini sağlıyor. Ancak bu proje hayata geçerse tarım son bulacak. Kuraklık baş gösterebilir, verim düşebilir ve kirlilik sağlıklı gıdanın önünde engel olabilir.”
“Üretmek istiyorum”
Kurulmak istenen OSB’ye karşı mücadele eden köylülerden Berna Börkan da OSB istemediklerini belirtiyor. Projeye ilişkin köylüye gerekli bilginin verilmediğini aktaran Börkan, “Yerel yönetimin bizi bilgilendirmesi lazım. Süreç biz köylülere anlatılmadan ilerledi” diyor.
Sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Börkan, “Üretmek istiyorum. Kimse oraya sanayi kuramaz” diye konuştu.